Sri Lanka'nın Başkenti ve en büyük şehri olan Kolombo, ülkedeki en gelişmiş ve ticaretin merkezi olan bir şehirdir. Ülkenin kırsal kesimlerinde gezdikten sonra şehirdeki çok büyük yapılar dikkatimi çekti. Bu şehir ülkenin tüm kaderine öncülük ve şahitlik etmiş bir şehirdir. Güney Asya bölgesindeki ticaret geçiş merkezlerinden birisi olan bu şehir, Portekiz, Hollanda ve İngiliz sömürgesi altında kalmıştır. İngiliz sömürgesi sona erdikten sonra Ülkedeki dış ticaret bu şehir üzerinden büyümüştür. Şu anda ülkedeki iç ve dış ticareti genel olarak Müslümanlar elinde tutmaktadır. Bu yüzdendir ki Başkent Kolombo’da yaşayan müslümanların durumu ülkenin geneline göre daha iyidir. 
Sri Lanka’nın genelinde ve Başkent Kolombo’da Hindistan’ın aksie sokaklar ve caddeler çok daha düzenli ve temizdir. Kolombo’nun cadde ve sokaklarında rengarenk otobüsler, trenin camından sarkan insanlar, caddenin ortasında yük taşıyan insanlar görebilmeniz gayet doğaldır. Ülkedeki farklı inançlara sahip insanların bir arada yaşadığı yerlerden birisi de Kolombo’dur. Burada her inancın mabedi bulunmakta ve herkes birbirine saygı duymaktadır. 
Sri Lanka 2022 senesinde yani çok kısa bir zaman önce büyük bir ekonomik krizle yüzleşti. Ülkenin devlet başkanı ülke ekonomisinin çöktüğünü açıkladı, ülkeyi kaçarak terk etti ve daha sonra ülke iç savaşa sürüklendi. Bu süreçten milyonlarca insan olumsuz etkilendi. Şu anda ülkenin başkentinde huzurlu bir şekilde yürüyebildiğim için çok mutluyum. Ülke bu krizi atlatmış gözüküyor fakat gene de market ve kira fiyatlarına baktığım zaman ülkenin asgari ücretine göre çok yüksek kalıyor.​​​​​​​
KIRMIZI MESCİT
Kolombo sokaklarında biraz yürüdükten sonra kırmızı beyaz deseniyle çok güzel bir cami karşıladı bizi. Bu cami Kolombo’nun sembolü haline gelmiş muazzam güzellikte olan bir yapı. UNESCO Kültürel Miras listesinde yer alan bu cami 1908 yılında 1500 kişilik bir ibadethane olarak inşa ediliyor. Fakat günümüzde dokusu değiştirilmeden cami oldukça büyütülmüş durumda ve şu anda bu güzel camide 13000 kişi aynı anda ibadet edebiliyor. 
Caminin içine girerken görevliler çorapla girmenin yasak olduğunu söylediler ve ayakkabım ile çorabımı teslim ettim. Sonrasında öğlen namazını kılmak için ilk önce abdesthaneye gittim. Abdestimi aldıktan sonra namazımı kıldım ve camiyi gezmeye başladım. Camide en çok dikkatimi çeken şey gayrimüslim turistler için ibadet saatleri dışında ingilizce bilen bir rehber eşliğinde ve caminin adabına uyarak camiyi gezdirmeleri oldu. Bize de caminin imamı eşlik etti ve caminin kısaca tarihini ve özelliklerini açıkladı. Caminin en üst terasından şehrin tüm manzarasını görmek mümkün. Biz camiyi gezerken üst katlarda iftar için hazırlık yapılıyordu. Bu camide günde binlerce kişi iftar yapabiliyormuş.

You may also like

Back to Top